Traducción de la letra Hava su toprak ve ateº de Barikat

Idioma Origen:

Düºünürüm bazen, kendi kendime; 'Neredeyim?' diye ayıplarım! 21 Mart koptu! Hızır ile İlyas! Yıl 2003. Beynimde bir ºimºek! Hava, su, toprak ve ateº. Tarihin elinden arta kalan yaºam; bu yer, bu gök, bu deniz; özü, tözü; günün cingözü! Aºık Veysel'den kalan insana tek eº doğa. Doğanın celladı siz biz! Ey vatan perver savur sözlerini! Söyle nerede o doğanın parçası bu yapraktaki ªaman; kamil insan? İlkel olan kim söyle; ya medeni olan? ªüpheli ölümleri masa baºında silen oyunbozan tarihçinin öten borusu. Nerede sayfası yırtılan Panter Emel'i, Orhan Kural'ı, Haluk Levet'i, Yaºar Kemal'i? İstanbul'un gözcüsü, çöpçüsü, Bergama'nın köylüsü yürümeye devam!



Hava, su, toprak ve ateºle yazılan, kazılan. Köstebek gibi didik didik, virüs gibi sarılan cennetin yok oluºu. Doğanın kurtuluºu! ݺte çare bu: İstanbul'un kabusu, vazgeçmek anlamsızca oburca tüketimden; bumerang düzenden; bir de bu milleti öpenlerden. Daha fazlası, baºkasının lokması mideye indirilen! Yükselen fabrikanın saçtığı zehirler; salyası akan siyanürlü ganimetçiler; parmağında dünyayı eviren çeviren hep ahtapot ºirketler! Küresel güçlere karºı diren Barikat! Umut var hep yarına; ama korku kapıda. Sinen alıºkanlıklar, çorak ufuklar. Bana sadece bana; hep bana Rab bana! Barbar istilası bu cennet Anadolu'da..



Ölü sevici toplum; sokak baºı dar ağacı kuran gençlerine! Ve sonra oturup Yusuf'a ağıtlar yakan; Denize ve Mahir'e; bugün doğan çocuğa! Beleº kesilen ağaçlar. Yıkılan hayvanlar! Karıº karıº tarihi, doğası yağmalanan cennet Anadolu'ya ağıtlar yakan; kutsayan, yedi göğe çıkaran. ªimdi yeni cennetler arayan kemirmek için. İçemediğim suyunu, yüzemediğim denizini, çekemediğim havasını yeni vatandır yüreğime hep batan. Siyanürlü tilki avcısı; kamçısı kimliksiz piyonlar, aç gözlü barbarlar! İntikam tohumları üstümüze esen; bu sağanak yağmurlar, vurucu depremler, kavuran ve buz kesen can çekiºen dünya.



Akıl vermeyi bilen, ama kullanmayı beceremeyen. Kahramanı oynayan; iyilik meleğini. Kanlı ellerini Hacı ªakir'le yıkasan da ne fayda getirir! El attığın her ºey hemen kurur gider! Midas serer! Hava, su, toprak ve ateº! Karıº karıº yerleº! Geri gelmez gelecek! Düºünürsen dönecek ancak sana acı gerçek. Sokrates'in ºarabında yaºamın erdemi! Egonun görkemi yatar cehennemin gölgesinde. Kör ªeytan! Kazıdığında altından çıkacak olan insan, insan! Gözü dönmüº 'töre' diye beynimize sokulan! Toprağın kokusunu, kentin betonuna gömen ucube bir nesil! Döngüsel zinciri hayatı düºünmemek ve de yaºamamak olmuº temel prensibi! Hepsi gibi, her ºey gibi!



Hava su toprak, ve ateº; düzeninin ortasında insan.
Idioma Destino:

Düºünürüm bazen, kendi kendime; 'Neredeyim?' diye ayıplarım! 21 Mart koptu! Hızır ile İlyas! Yıl 2003. Beynimde bir ºimºek! Hava, su, toprak ve ateº. Tarihin elinden arta kalan yaºam; bu yer, bu gök, bu deniz; özü, tözü; günün cingözü! Aºık Veysel'den kalan insana tek eº doğa. Doğanın celladı siz biz! Ey vatan perver savur sözlerini! Söyle nerede o doğanın parçası bu yapraktaki ªaman; kamil insan? İlkel olan kim söyle; ya medeni olan? ªüpheli ölümleri masa baºında silen oyunbozan tarihçinin öten borusu. Nerede sayfası yırtılan Panter Emel'i, Orhan Kural'ı, Haluk Levet'i, Yaºar Kemal'i? İstanbul'un gözcüsü, çöpçüsü, Bergama'nın köylüsü yürümeye devam!



Hava, su, toprak ve ateºle yazılan, kazılan. Köstebek gibi didik didik, virüs gibi sarılan cennetin yok oluºu. Doğanın kurtuluºu! ݺte çare bu: İstanbul'un kabusu, vazgeçmek anlamsızca oburca tüketimden; bumerang düzenden; bir de bu milleti öpenlerden. Daha fazlası, baºkasının lokması mideye indirilen! Yükselen fabrikanın saçtığı zehirler; salyası akan siyanürlü ganimetçiler; parmağında dünyayı eviren çeviren hep ahtapot ºirketler! Küresel güçlere karºı diren Barikat! Umut var hep yarına; ama korku kapıda. Sinen alıºkanlıklar, çorak ufuklar. Bana sadece bana; hep bana Rab bana! Barbar istilası bu cennet Anadolu'da..



Ölü sevici toplum; sokak baºı dar ağacı kuran gençlerine! Ve sonra oturup Yusuf'a ağıtlar yakan; Denize ve Mahir'e; bugün doğan çocuğa! Beleº kesilen ağaçlar. Yıkılan hayvanlar! Karıº karıº tarihi, doğası yağmalanan cennet Anadolu'ya ağıtlar yakan; kutsayan, yedi göğe çıkaran. ªimdi yeni cennetler arayan kemirmek için. İçemediğim suyunu, yüzemediğim denizini, çekemediğim havasını yeni vatandır yüreğime hep batan. Siyanürlü tilki avcısı; kamçısı kimliksiz piyonlar, aç gözlü barbarlar! İntikam tohumları üstümüze esen; bu sağanak yağmurlar, vurucu depremler, kavuran ve buz kesen can çekiºen dünya.



Akıl vermeyi bilen, ama kullanmayı beceremeyen. Kahramanı oynayan; iyilik meleğini. Kanlı ellerini Hacı ªakir'le yıkasan da ne fayda getirir! El attığın her ºey hemen kurur gider! Midas serer! Hava, su, toprak ve ateº! Karıº karıº yerleº! Geri gelmez gelecek! Düºünürsen dönecek ancak sana acı gerçek. Sokrates'in ºarabında yaºamın erdemi! Egonun görkemi yatar cehennemin gölgesinde. Kör ªeytan! Kazıdığında altından çıkacak olan insan, insan! Gözü dönmüº 'töre' diye beynimize sokulan! Toprağın kokusunu, kentin betonuna gömen ucube bir nesil! Döngüsel zinciri hayatı düºünmemek ve de yaºamamak olmuº temel prensibi! Hepsi gibi, her ºey gibi!



Hava su toprak, ve ateº; düzeninin ortasında insan.